Kevser Suresi Arapça Yazılışı

Kevser suresinin Arapça yazılışı aşağıdaki gibidir.

بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ ٱلْكَوْثَرَ
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَٱنْحَرْ
إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ ٱلْأَبْتَرُ

Kevser Suresi Arapça Okunuşu

Kevser suresi Arapça okunuşu aşağıdadır.

Bismillâhirrahmânirrahîm.
İnnâ a’taynâ ke’l-kevser.
Fesalli li-Rabbike ve’nhar.
İnne şâni’eke huve’l-ebter.

Kevser Suresi Arapca Yazilisi 1

Kevser Suresinin Meali Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla:
“Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Asıl soyu kesik olan, sana düşmanlık eden kişidir.”

Kevser Suresinin Tefsiri

Kevser kelimesi “çokluk” mânasına gelen “kesret” kökünden türemiş olup çok değerli ve çok önemli şeyleri ifade eder. Tefsirlerde kevser, “çok hayır, Kur’an-ı Kerîm, Kur’an’la ilgili ilimler ve mümine dinî hayatında tanınan kolaylıklar, peygamberlik, makam-ı mahmûd (bk. İsrâ 17/79), cennetteki bir nehir veya havuz, Hz. Peygamber’in nesli, ashabının ve ümmetinin çokluğu, duasının kabul olması, şanının yüceliği, başkasını kendine tercih etme, kalbin nuru, şefaat, mûcizeler, kelime-i tevhid, din konusundaki bilgi, beş vakit namaz, İslâm dini” gibi çeşitli anlamlarda yorumlanmıştır (bk. Taberî, XXX, 208-209; Şevkânî, V, 593).

Ancak biz, bunlar içinde Şevkânî’nin de tercihi olan, “çok hayır” anlamına uygun düşen “bitip tükenmez iyilik” şeklindeki kapsamlı anlamı tercih ettik. Râzî, buradaki kevser kelimesiyle Duhâ sûresinden buraya kadar doğrudan veya dolaylı ifadelerle Cenâb-ı Hakk’ın, resulüne lutfettiği, her biri dünyalara değer nimetlerin, şan ve şeref sebeplerinin kastedildiğini belirterek dolaylı bir ifadeyle ona, “Sen de bu lütufkâr rabbine ibadet etmek ve kullarını kendileri için en iyi olan yola çağırmakla meşgul ol” buyurulduğunu söyler. Aynı müfessire göre kevser kelimesi, Allah’ın, Resûl-i Ekrem’i düşmanlarına karşı koruyup kendisine zaferler nasip edeceği, dünya ve âhirette bol nimetler bağışlayacağı yönünde müjdeler de içermektedir (daha fazla bilgi ve başka yorumlar için bk. Râzî, XXXII, 119-128).

Erkek çocuğu yaşamadığı için kendisine “sonu yok, nesli kesik” diyen müşriklerin sözlerinden dolayı üzülmüş olan Hz. Peygamber’e kevser, yani bitip tükenmez nimetler verildiği müjdelenerek üzüntüsü giderilmiş, müşriklerin bu konudaki dedikoduları reddedilmiş ve Hz. Peygamber’in şanının yüceliği gösterilmiştir.

2. âyette, kendisine pek çok hayır lütfedilmiş olan Hz. Peygamber’in bu nimetlerin şükrünü eda etmek üzere sadece Allah’a yönelerek namaz kılması ve O’nun rızâsı için değerli mallarından kurban kesmesi emredilmiş; bu suretle putlar için kurban kesen müşriklerin çok tanrılı inancını silip tevhid inancını yerleştirmesi ve kesilen kurbanlar sayesinde sosyal yardımın sağlanması amaçlanmıştır.

Bilindiği gibi namaz, azdan çoğa göre arttırılarak Mekke döneminde, yaygın kanaate göre hicretten üç yıl kadar önce gerçekleşen mi‘rac olayı sırasında farz kılınmış; kurban ibadeti ise Hz. Peygamber tarafından hicretten iki yıl sonra uygulanmaya başlanmıştır. Bu âyette geçen namazın beş vakit namaz mı, bayram namazı mı olduğu konusunda farklı tesbit ve değerlendirmeler vardır. Âyetteki kurbanın da vâcip veya sünnet kurban mı yoksa nâfile de dahil mutlak kurban mı olduğu tartışmalıdır. Bize göre âyette vurgulanan husus, belli bir namaz ve kurban olmayıp bütün namaz, kurban ibadetlerinin, yalnızca Allah’a, bütün nimetlerin sahibine özgü kılınması, yalnızca rabbe ibadet edilmesidir.

“Kurban kes” diye çevirdiğimiz cümleye, “Namaz kılarken göğsün kıbleye dönük olsun, tekbirlerde ellerini göğüs hizasına kadar kaldır” mânaları da verilmiştir (Şevkânî, V, 594). Araplar erkek çocuğu olmayan kimseyi “sonu yok, soyu kesik” gibi sıfatlarla niteler ve bu tür lakaplarla anarlardı. Tefsirlerde anlatıldığına göre Hz. Peygamber’in erkek çocukları ölünce müşrikler onu da ebter lakabıyla anmaya başlamışlar ve “Bırakın onu; o, sonu gelmeyecek, soyu kesik bir adamdır!” diyerek hakaret etmek istemişlerdir (bk. Taberî, XXX, 212). İşte 3. âyet, onların bu davranışlarını kınamakta, her ne kadar erkek çocukları bulunsa da asıl soyu kesileceklerin kendileri olduğunu haber vermektedir. Çünkü onlar kıyamete kadar lânetle anılırken Hz. Peygamber rahmetle anılmakta, ismi dünyanın her tarafında günde beş vakit ezanda Allah’ın adıyla birlikte okunmaktadır.

Mekke putperestleri, olayların sadece dış yüzüne baktıkları için Hz. Peygamber’i arkasız ve güçsüz, kendilerini kalabalık ve güçlü görür ve buna dayanarak Resûl-i Ekrem’in davasının sonuçsuz kalacağından emin olduklarını söylerlerdi. Ama –Râzî’nin ifadesiyle– “Allah durumu onların aleyhine çevirdi; asıl güçlü olanın, Allah’ın destekledikleri ve güçsüz olanların da Allah’ın zillete uğrattıkları olduğunu bildirdi. Böylece kesret ve kevser (geniş topluluk ve bol nimet) Hz. Muhammed’in olurken ona düşman olanların payına da ebterlik, alçalış ve zillet düştü” (XXXII, 134). Bu ifadeler, dolaylı olarak Hz. Peygamber’in yolunu izleyen, inanç ve kararlılığını devam ettiren müminler için de bir müjdedir.

Kevser’in Anlamları ve Önemi:
  1. Bitmek Tükenmek Bilmeyen Hayır ve Nimetler: “Kevser”, Allah’ın Resulü’ne sunduğu sınırsız hayır ve nimetleri ifade eder. Bu, maddi ve manevi her türlü iyiliği kapsamaktadır.
  2. Peygamberlik ve Kur’an-ı Kerim: Allah, Hz. Muhammed’e peygamberlik vermekle onu özel bir konuma getirmiştir. Kur’an-ı Kerim ve İslam dini de bu özel konumun bir parçasıdır.
  3. Mü’minler İçin Kolaylıklar: Allah, müminlere dinî yaşantılarında kolaylıklar sağlamış, onları doğru yola iletmiştir.
  4. Kevser Havuzu ve Nehri: Cennetteki Kevser havuzu, peygamberimize müjdelenen bir nimettir. Hadislere göre, bu havuzun suyu baldan tatlı, kardan daha beyazdır ve kıyıları altınlarla süslüdür.

Kevser Suresinin Nüzûlü

Kevser Suresi, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) düşmanlarının ona “soyu kesik” diyerek hakaret ettikleri bir dönemde indirilmiştir. Bu sure ile Allah, peygamberini teselli etmiş ve ona düşmanlık edenlerin aslında asıl “soyu kesik” olanlar olduğunu belirtmiştir. Sure, Mekke döneminde inmiştir; ancak bazı rivayetlere göre Medine’de de indiği belirtilmiştir.

Kevser Suresinin Önemi ve Mesajları

Kevser Suresi, İslam inancında önemli bir yer tutar. Peygamberimize verilen büyük nimetler ve ona yapılan düşmanlığın sonuçları, bu surede açıkça ifade edilmiştir. İslam inancına göre, Allah’ın sevgili peygamberine verdiği nimetler sonsuzdur ve onu asla yalnız bırakmamıştır. Bu surede müminlere de bir mesaj vardır: Allah’a olan bağlılık ve ibadetlerin yalnızca O’nun rızası için yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.

Kevser Suresinin Günümüze Yansıması

Kevser Suresi, sadece peygamberimize hitap etmekle kalmaz, aynı zamanda tüm müminlere de önemli dersler verir. İslam inancının temel prensiplerinden biri olan tevhit ve ihlas, bu surede açıkça vurgulanmıştır. Müslümanlar, ibadetlerini Allah’ın rızası için yapmalı ve O’na olan bağlılıklarını sürekli olarak korumalıdırlar.

Kevser Suresi, aynı zamanda Peygamberimize olan sevgiyi ve bağlılığı da pekiştirir. Müslümanlar, Hz. Muhammed’in (s.a.s.) yolunu izleyerek ve onun öğretilerine sıkı sıkıya sarılarak bu sevgiyi canlı tutarlar. Bu, İslam’ın en temel değerlerinden biridir ve müminlerin hayatında önemli bir yer tutar.

Sonuç olarak, Kevser Suresi, Allah’ın sevgili peygamberine verdiği büyük nimetleri anlatırken, müminlere de Allah’a olan bağlılıklarını korumaları ve ibadetlerini sadece O’nun rızası için yapmaları gerektiğini hatırlatır. Bu sure, İslam inancının temel prensiplerinden biri olan tevhit ve ihlası vurgular ve müminlere önemli dersler verir.

Ayetel Kürsinin fazileti ve anlamına buradan ulaşabilirsiniz.

İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciun ayetine bakınız.

Ezan duasına ulaşmak için tıklayınız.

Nazar duasına ulaşmak için tıklayınız.

Hasbinallahi ve nimel vekil duasına bakınız.

Nas suresi Arapçasına ulaşmak için tıklayınız.

İnstagram hesabımızı takip ederek her gün farklı bilgiler öğrenebilirsiniz. Takip için tıklayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top